
Konkordato Nedir?
Konkordato, borçlunun mahkeme denetimi altında alacaklılarıyla yaptığı bir anlaşma çerçevesinde borçlarını yeniden yapılandırmasına veya kısmen tasfiye etmesine olanak tanıyan bir icra hukuku kurumudur. Kanunen, vadesi gelmiş borçlarını ödeyemeyen veya ödeyememe tehlikesi altında bulunan herhangi bir borçlu, alacaklılarına belirli bir vade (süre uzatımı) tanınması veya borcun belirli kısmının silinmesi (tenzilat) yoluyla borçlarını ödeme ve muhtemel bir iflastan kurtulma amacıyla konkordato talep edebilir. Bu süreç, mahkeme tarafından onaylanmadıkça hüküm ifade etmez; dolayısıyla konkordato, borçlunun alacaklılarla yaptığı ve ticaret mahkemesinin tasdikiyle bağlayıcılık kazanan bir kolektif çözüm mekanizmasıdır.
Uygulamada konkordato, dürüst ve zor durumdaki borçluların iflasın ağır sonuçlarından korunmasını, alacaklıların ise iflasa kıyasla daha yüksek bir tahsilat elde etmesini sağlamayı amaçlar. Bu yönüyle konkordato, iflasa alternatif, daha yumuşatılmış bir toplu cebri icra yoludur.
Konkordatonun hukuki niteliği doktrinde tartışmalı olmakla birlikte baskın görüş, konkordatonun “iflasın eşiğindeki borçluya özgü, hafifletilmiş ve kendine has bir toplu icra yolu” olduğu yönündedir. Bu bakışa göre konkordato, klasik iflas prosedürü yerine borçlu ve alacaklı yararına geliştirilmiş kolektif bir çözüm olup, çoğunluk iradesiyle borçların yeniden yapılandırılmasını sağlar. Öğretide konkordatonun niteliğini sözleşme (akit) olarak gören de vardır, bir yargı kararı veya kanuni bir cebri icra usulü olarak gören de vardır; günümüzde ise konkordato, sözleşmesel unsurlar içermekle birlikte mahkeme onayı şartıyla tamamlanan kendine özgü bir hukuki usul olarak kabul edilmektedir. Özetle, konkordato borçlu ile alacaklılar arasında bir anlaşma sağlasa da, bu anlaşma yargısal denetim ve onaydan geçerek tüm alacaklıları bağlayan sonuçlar doğurur. Bu kurum hem borçlu hem alacaklı lehine sonuçlar doğurmayı hedefleyen, iflasın sert sonuçlarına karşı daha uzlaşmacı bir hukuki mekanizmadır.
Adi Konkordato Nedir?
Adi konkordato, iflasa tabi olsun veya olmasın, henüz hakkında iflas kararı verilmemiş borçluların başvurabileceği ve iflasın önlenmesine yönelik konkordato türüdür. Bu tür konkordatoda amaç, borçlunun mali durumunu iyileştirerek faaliyetlerine devam
etmesini sağlamak ve borçları belirli bir plan dahilinde ödeyerek iflastan kurtulmaktır. Adi konkordato, alacaklılarla yapılan anlaşmanın içeriğine göre üç alt biçimde ortaya çıkabilir:
Vade Konkordatosu: Borçlunun tüm borçlarını tamamen ödemeyi taahhüt ettiği, ancak bunu belirlenen yeni vadelerde ve taksitlendirilmiş şekilde yapacağı konkordato biçimidir. Bu türde borcun anaparasında indirim yapılmaz, sadece ödeme süresi uzatılır. Genellikle geçici likidite sıkıntısı yaşayan, uzun vadede ödeme gücü bulunabilecek borçluların tercih ettiği bir yöntemdir.
Tenzilat Konkordatosu (Yüzde Konkordatosu): Borçlunun, borçlarının belirli bir yüzdesinden feragat edilmesini (silinmesini) talep ettiği konkordato türüdür. Bu durumda alacaklılar alacaklarının belli bir oranını tahsil edemez (vazgeçer), kalan kısmı ise genellikle taksitlerle veya vadeli olarak ödenir. Örneğin alacaklılar alacaklarının %30’unu silmeyi, kalan %70’i ise borçluya 1 yıl ek süre tanıyarak almayı kabul edebilir. Bu tür, borç yükü ödeme gücünü aşan borçluların borçlarının bir kısmından kurtulmasına imkân tanır.
Karma Konkordato: Borçlunun hem vade uzatımı hem de borcun bir kısmında tenzilat (indirim) talep ettiği konkordato şeklidir. Yani borcun bir bölümü silinirken kalan kısım için taksit veya vade uzatma uygulanır. Uygulamada en sık rastlanan konkordato tekliflerinin genellikle bu karma nitelikte olduğu söylenebilir, çünkü zor durumdaki pek çok borçlu hem ek süreye hem de borç yükünün azaltılmasına ihtiyaç duymaktadır.
Adi konkordato terimi, çoğunlukla malvarlığının terki dışındaki konkordato türlerini ifade eder ve İcra ve İflas Kanunu’nun 285-308/g maddelerinde bu tür konkordato düzenlenmiştir. Adi konkordato teklifinde borçlu genellikle borçlarını belirli bir oranda ve zamanda ödeme planı sunar; konkordatonun başarıya ulaşması halinde borçlu, borçların bir kısmından yasal olarak kurtulur ve işletmesini devam ettirebilir.
Konkordato Talebi İçin Şartlar Nelerdir?
1. Borçlunun durumu, konkordato için elverişli olmalıdır.
Konkordato Ön Projesi: Borçlunun borçlarını hangi oranda veya vadede ödeyeceğini; alacaklıların alacaklarının hangi kısmından vazgeçeceğini; ödemelerin yapılabilmesi için borçlunun mevcut mallarını satıp satmayacağını; işletmenin devamı ve ödeme planının gerçekleşmesi için gerekli finansmanın (örneğin sermaye artırımı, kredi temini vb.) nasıl sağlanacağını gösteren detaylı bir teklif planı hazırlanmalıdır.
Mali Durum Belgeleri: Borçlunun tüm mal varlığını ve ekonomik durumunu ortaya koyan belgeler sunulmalıdır. Özellikle bilanço, gelir tablosu, nakit akım tablosu, ara bilançolar (işletmenin sürekliliği varsayımına göre ve muhtemel satış fiyatlarına göre hazırlanmış), borç-alacak envanterleri gibi mali tablolar ile borçlunun tüm mal varlığına dair
ayrıntılı kayıtlar ibraz edilir. Bu belgelerin güncelliği önemlidir; kanuna göre sunulan mali tablolar başvuru tarihinden en fazla 45 gün öncesine ait olmalıdır.
2. Konkordato talebinde bulunulmalıdır.
3. Konkordato ilan edilebilmesi için borçlunun alacaklılarının da konkordato ilanına onay vermesi gerekir.
Konkordato Nasıl Talep Edilir?
Konkordato talep eden borçlunun, borçlarını hangi miktar veya vadede ödeyeceğini, alacaklıların alacaklarından hangi oranda vazgeçmiş olacaklarını, ödemelerin yapılabilmesi için borçlunun mevcut mallarını satıp satmayacağını, borçlunun faaliyetine devam edebilmesi ve alacaklılarına ödemelerini yapabilmesi için gerekli mali kaynağın ne şekilde sağlanacağını gösteren bir plan ile borçlunun yerleşim yerindeki Asliye Ticaret Mahkemesine başvurması gerekir.
Borçlu başvurusunda mevcut mali durumunu gösteren tüm belgeleri, defter tutmaya mecbur kişilerden ise Türk Ticaret Kanununa göre hazırlanan son bilanço, gelir tablosu, nakit akım tablosu, hem işletmenin devamlılığı esasına göre hem de aktiflerin muhtemel satış fiyatları üzerinden hazırlanan ara bilançolar, ticari defterlerin açılış ve kapanış tasdikleri ile elektronik ortamda oluşturulan defterlere ilişkin e-defter berat bilgileri, borçlunun malî durumunu açıklayıcı diğer bilgi ve belgeler, maddi ve maddi olmayan duran varlıklara ait olup defter değerlerini içeren listeler, tüm alacak ve borçları vadeleri ile birlikte gösteren liste ve belgeler ile alacaklılarını ve alacak durumlarını gösterir belgeleri mahkemeye sunmalıdır.
Borçlu konkordato talebinin değerlendirilmesi için ayrıca, konkordato projesinde yer alan teklife göre alacaklıların eline geçmesini öngördüğü miktar ile borçlunun iflas etmesi halinde alacaklıların eline geçebilecek muhtemel miktarı gösteren tabloyu karşılaştırmalı şekilde tablo şeklinde mahkemeye sunmalıdır.
Geçici Mühlet Nedir?
Borçlunun konkordato talebi üzerine mahkeme, yukarıda sayılan belge ve bilgilerin eksiksiz olarak mevcut olduğunu tespit ettiğinde derhal geçici mühlet kararı verir. Ayrıca, borçlunun mevcut malvarlığının muhafazası için gerekli gördüğü tüm tedbirleri resen alır.
Borçlunun alacaklıları tarafından konkordato talep edilmiş ise, borçluya yukarıda sayılan bilgi ve belgeleri sunması için mahkemece süre verilir. Borçlunun gerekli bilgi ve belgeleri sunması halinde mahkemece geçici mühlet kararı verilir. Borçlunun mahkemece verilen süre içinde gerekli bilgi ve belgeleri mahkemeye sunmaması halinde geçici mühlet kararı verilmez ve mahkemece bu aşamada alacaklının konkordato talebi reddedilir.
Konkordato Komiserinin Görevleri Nelerdir?
Konkordato komiseri, borçlu ile alacaklılar arasındaki süreci nezaret eden tarafsız bir uzmandır. Komiserin başlıca görevleri, borçlunun mali faaliyetlerini denetlemek, konkordato projesinin başarı şansını araştırmak, alacaklıları bilgilendirmek ve mahkemeye düzenli raporlar sunmaktır. Komiser, borçlunun günlük yönetimini tamamen devralan bir kayyım gibi hareket etmez; borçlu, işlerini komiserin gözetimi altında yürütmeye devam edebilir. Ancak mahkeme, mühlet kararı verirken veya mühlet içinde, bazı işlemlerin geçerli olmasını komiserin iznine bağlayabilir ya da gerekli görürse işletmenin yönetimini kısmen veya tamamen komiserin üstlenmesine karar verebilir (İİK m.297). Bu şekilde, borçlunun malvarlığını azaltabilecek olağandışı işlemleri tek başına yapması engellenir. Ayrıca yeni düzenleme ile mahkeme, sürecin sağlıklı işlemesi için uygun gördüğü takdirde alacaklılar kurulu da oluşturabilir; alacaklılar kurulu, farklı sınıftan alacaklıları temsilen komiserle birlikte süreci takip eden bir organdır.
Geçici Konkordato Komiserinin Görevlendirilmesi:
Mahkemece geçici mühlet kararı verildikten sonra, konkordatonun başarıya ulaşıp ulaşamayacağının tespit edilebilmesi için geçici bir konkortado komiseri görevlendirilir. Alacaklı miktarı ve alacak sayısı dikkate alınarak üç konkortado komiseri görevlendirilmesi de mümkündür. Geçici mühlet süresi üç aydır, mahkeme üç aylık sürenin dolmasından önce borçlu veya konkordato komiserinin süre uzatım talep etmesi halinde en fazla 2 ay daha ek süre verebilir. Süre uzatım talebinde borçlunun bulunması halinde geçici konkordato komiserinin de görüşü alınır.
Geçici Mühletin Sonuçları Nelerdir?
Geçici mühlet kararı, kesin mühlet kararı ile aynı sonuçları doğurur. Mahkemece verilen geçici mühlet kararı, ticaret sicili gazetesinde ve Basın-İlan Kurumunun resmî ilân portalında ilân olunur ve derhâl tapu müdürlüğüne, ticaret sicili müdürlüğüne, vergi dairesine, gümrük ve posta idarelerine, Türkiye Bankalar Birliğine, Türkiye Katılım Bankaları Birliğine, mahallî ticaret odalarına, sanayi odalarına, taşınır kıymet borsalarına, Sermaye Piyasası Kuruluna ve diğer lazım gelen yerlere bildirilir. İlanda ayrıca borçlunun alacaklıların, ilândan itibaren yedi günlük kesin süre içinde mahkemeye sunacakları dilekçeyle itiraz ederek konkordato mühleti verilmesini gerektiren bir hâl bulunmadığını delilleriyle birlikte ileri sürebilecekleri ve bu çerçevede mahkemeden konkordato talebinin reddini isteyebilecekleri belirtilir.
Kesin Mühlet Kararı Nedir?
Mahkeme, kesin mühlete ilişkin kararını geçici mühlet süresi içinde verir.
Kesin mühlet hakkında karar verilebilmesi için, mahkemenin borçluyu ve varsa konkordato talep eden alacaklıyı duruşmaya davet etmesi gerekir. Geçici konkortado komiseri duruşmadan önce mahkemeye konkordato talebine ilişkin yazılı raporunu sunar ve mahkemece gerekli görülürse, geçici konkordato komiseri de beyanı alınmak üzere duruşmada hazır edilir.
Duruşmada, konkordato talebine alacaklıların süresi içinde yaptıkları itirazlar da değerlendirilir.
Mahkemece yapılan araştırmada borçlu hakkında konkordatonun başarıya ulaşmasının mümkün olduğunun anlaşılması halinde borçluya bir yıl kesin mühlet verilir. Mahkemece başka bir konkordato komiserinin görevlendirilmesine gerek olmadığı değerlendirilirse görevlendirilen geçici konkordato komiserinin, konkordato komiseri olarak görevine devam edeceğine karar verilir ve konkordato dosyası konkordato komiserine tevdi edilir.
Alacaklılar Kurulu Nedir?
Mahkeme, kesin mühlet kararıyla birlikte veya kesin mühlet içinde uygun görülecek bir zamanda yedi alacaklıyı geçmemek, herhangi bir ücret takdir edilmemek ve tek sayıda olmak kaydıyla ayrıca bir alacaklılar kurulu oluşturabilir.
Bu durumda alacakları, hukuki nitelik itibarıyla birbirinden farklı olan alacaklı sınıfları ve varsa rehinli alacaklılar, alacaklılar kurulunda hakkaniyete uygun şekilde alacaklılar kurulunda temsil edilir. Mahkemece, alacaklılar kurulu oluşturulurken konkordato komiserinin de görüşü alınır. Alacaklılar kurulu her ay en az bir kere toplanır ve hazır bulunanların oy çokluğuyla karar alır.
Konkordato Komiser bu toplantıda hazır bulunarak alınan kararları toplantıya katılanların imzasını almak suretiyle tutanağa bağlar.
Güçlük arz eden özel durumlarda 1 yıl olarak verilen kesin mühlet, konkordato komiserinin bu durumu mahkemeye açıklayan gerekçeli raporu ve talebi üzerine altı aya kadar uzatılabilir. Borçlu da aynı gerekçelerle mahkemeden uzatma talebinde bulunabilir. Borçlunun kesin mühlet süresinin uzatılmasını talep etmesi halinde mahkemece konkordato komiserinin de görüşü alınır. Ayrıca alacaklılar kurulunun oluşturulması halinde mahkemece süre uzatma kararı verilmeden önce alacaklılar kurulunun da görüşü alınır.
Kesin mühlet kararı, kesin mühlet süresinin uzatılması kararı ve kesin mühlet kararının kaldırılarak konkordato talebin reddine ilişkin verilen kararlar mahkemece ilan edilir ve ilgili yerlere bildirilir.
Kesin Mühlet Hangi Hallerde Kaldırılır?
- Borçlunun mali durumunun iyileşmesi:
Konkordato talebi ile amaçlanan borçlunun mali durumunun iyileşmesi ve borçlarını ödeyebilecek hale gelmesidir. Borçlunun mali durumunun mahkemece verilen kesin mühletin sona ermesinden önce iyileşmesi halinde konkordato komiserinin mahkemeye sunduğu yazılı rapor üzerine resen kesin mühlet kaldırılarak, konkordato talebinin reddine karar verilir. Mahkemenin kesin mühlet kararının kaldırılmasına karar verebilmesi için borçlu, konkordato talep eden alacaklı ve varsa alacaklılar kurulunu duruşmaya davet ederek görüşlerini alması gerekir.
Kesin Mühletin Reddi ve Sonuçları Nelerdir?
İflasa tabi borçlu yönünden, kesin mühletin verilmesinden sonra;
● Borçlunun malvarlığının korunması için iflasın açılması gerekirse,
● Konkordatonun başarıya ulaşamayacağı anlaşılırsa,
● Borçlu kanuni yükümlülüklerine aykırı davranarak konkordato komiserinin talimatlarına uymazsa veya borçlunun alacaklıları zarara uğratma amacı ile hareket ettiği anlaşılırsa
● Borca batık olduğu anlaşılan sermaye şirketi, kooperatif konkordato talebinden feragat ederse konkordato komiserinin yazılı raporu üzerine mahkemece verilen kesin mühlet kararı kaldırılarak konkordato talebinin reddine ve borçlunun iflasına karar verilir.
Mahkeme kesin mühletin kaldırılması ve konkordato talebinin reddine karar vermeden önce borçlu, konkordato talep eden alacaklı ve varsa alacaklılar kurulunu duruşmaya davet eder.
Kesin Mühlet Kararı Verilmesi ve Kesin Mühlet Kararının Kaldırılmasına İlişkin Kararlara Karşı Kanun Yoluna Başvurulabilir Mi?
Kesin mühlet talebinin kabulü ile mühletin kaldırılması talebinin reddine ilişkin kararlara karşı kanun yoluna başvurulamaz.
Kesin mühlet talebinin değerlendirilmesi sonucunda, hakkında iflâs kararı verilmeyen borçlunun konkordato talebinin reddine karar verilirse, borçlu veya varsa konkordato talep eden alacaklı bu kararın tebliğinden itibaren iki hafta içinde istinaf kanun yoluna başvurabilir.
Kesin Mühlet Kararı Verilmesinin Alacaklılar Yönünden Sonuçları Nelerdir?
● Kesin mühlet süresi içinde borçlu aleyhine amme alacakları da dahil olmak üzere hiçbir takip başlatılamaz ve kesin mühlet kararı verilmesinden önce başlatılan takipler de durur. Borçlu hakkında verilen
ihtiyati tedbir, ihtiyati haciz kararları uygulanamaz. Zamanaşımı ve hak düşürücü süreler mühlet süresi içinde işlemez.
● Mahkemece onaylanan konkordato projesinde aksine bir düzenleme yapılmadığı takdirde kesin mühlet tarihinden itibaren rehin ile temin edilmiş alacaklar hariç olmak üzere diğer alacaklara faiz işlemez.
● Konkordato mühletinin verilmeden önce, müstakbel bir alacağın devri sözleşmesi yapılmış ve devredilen alacak konkordato mühletinin verilmesinden sonra doğmuş ise alacağın devri geçersizdir.
● İmtiyazlı alacaklar için borçlu aleyhine takip yapılabilir.
● Konusu para olmayan alacaklar, alacaklı tarafından değeri paraya çevrilerek konkordato komiserine bildirilir. Konkordato komiserinin onay vermesi halinde alacaklı aynen ifa talep edebilir.
Konkordato süreci, alacaklılar bakımından önemli hukuki sonuçlar doğurur. En belirgin sonuç, konkordato mühletinin başlamasıyla alacaklıların bireysel takip haklarının kısıtlanmasıdır. Geçici veya kesin mühlet kararı ile birlikte borçlu aleyhine başlatılmış tüm icra takipleri durur, yeni icra takipleri açılamaz. Özellikle adi (imtiyazsız) alacaklılar konkordato süresince alacaklarını tahsil etmek için icra dairelerine başvuramaz ve herhangi bir tedbir veya haciz işlemi yapamaz. Bu takip yasağı, alacaklıların alacaklarını hemen alamamaları anlamına gelse de borçlunun malvarlığının korunması ve alacaklılar arasında eşitliğin sağlanması için zorunlu görülmüştür. Aksi halde, güçlü veya hızlı hareket eden alacaklılar borçlunun varlıklarını kapışarak diğerlerini tamamen alacaklarından mahrum bırakabilir. Konkordato ile getirilen toplu bekleme süresi, alacaklılara birlikte ve plan dahilinde tatmin olma imkânı sunar.
Kesin Mühlet Kararının Rehinli Alacaklar Bakımından Sonuçları Nelerdir?
● Kesin mühlet süresi içinde borçlunun rehinle temin edilmiş borçları nedeniyle rehnin paraya çevrilmesi yolu ile takip yapılabilir veya varsa başlatılmış takipler devam edebilir ancak rehnin paraya çevrilmesi yoluyla yapılan takiplerde de muhafaza tedbirlerine karar verilemez ve rehinli malın satışı yapılamaz. Ne var ki, rehinli mal konkordato projesine göre borçlu tarafından kullanılmayacak ise veya rehinli malın muhafazası masraflı ise konkordato komiserinin görüşü ve mahkemenin onayı ile satışı yapılabilir. Satış yapılması halinde rehinli alacaklıya rehin miktarı kadar ödeme yapılır.
Konkordato doğrudan doğruya rehinli (teminatlı) alacaklıların ve bazı imtiyazlı alacakların hak alanını daraltmaz; ancak mühlet kararının genel etkisi onlar için de kısmen geçerlidir. İİK’nın 294. maddesi uyarınca rehinle temin edilmiş alacaklar konkordato projesi kapsamında değilse (yani rehinli alacaklılar konkordatoya dahil olmadıysa), bu alacaklılar rehin hakkını paraya çevirme yoluyla takip yapabilir; ancak mühlet süresince rehine konu malın muhafazası veya satışı gerçekleştirilemez. Bu fiili durumda, rehinli alacaklı takip başlatabilir ve hatta ihale aşamasına kadar ilerleyebilir, fakat mühlet kaldırılmadan satış yapılamayacağı için rehinli alacaklı fiilen beklemek durumundadır. Eğer konkordato tasdik edilirse, rehinli alacaklılar alacaklarını rehin konusu malın değeri ölçüsünde tahsil edip kalan kısım için (varsa) adi alacaklı olarak konkordatoya tabi olurlar. İmtiyazlı alacaklılar (örneğin işçilerin üç aylık ücret alacakları, nafaka alacakları vb. öncelikli alacaklar) kanunen öncelikli oldukları için genellikle konkordato planında tam ödenmeleri öngörülür. Bu alacaklar da mühlet süresince dava ve takip yoluyla tahsil edilemez; ancak konkordato planı bunları genelde istisna tutar veya öncelikli öder. Nitekim Yargıtay kararlarına göre de işçilik alacakları gibi konkordato kapsamı dışı kalan alacaklar için (örneğin kira ilişkilerinde tahliye talepleri gibi) mühlet sırasında dahi işlemler yapılabileceği kabul edilmiştir. Özetle, konkordato sürecinde rehinli ve imtiyazlı alacaklılar korunmakla birlikte, mühlet kararının getirdiği genel durma etkisine büyük ölçüde onlar da tabi olur.
Kesin Mühlet Kararının Sözleşmeler Bakımından Sonuçları Nelerdir?
● Sözleşmenin karşı tarafının konkordato projesinden etkilenip etkilenmediğine bakılmaksızın, borçlunun taraf olduğu ve işletmesinin faaliyetinin devamı için önem arz eden sözleşmelerin devamı esastır. Bu sözleşmelerde yer alıp da borçlunun konkordato talebinde bulunmasının sözleşmeye aykırılık teşkil edeceğine, haklı fesih sebebi sayılacağına yahut borcu muaccel hâle getireceğine ilişkin hükümler, borçlunun konkordato yoluna başvurması durumunda uygulanmaz. Sözleşmede bu yönde bir hüküm bulunmasa dahi sözleşme, borçlunun konkordatoya başvurduğu gerekçesiyle sona erdirilemez. Kesin mühlet süresince devam eden sözleşmeler kapsamında karşılıklı edimler ifa edilir.
● Borçlu, tarafı olduğu ve konkordatonun amacına ulaşmasını engelleyen borçluya aşırı külfet yükleyen sürekli borç ilişkilerini, komiserin uygun görüşü ve mahkemenin izniyle herhangi bir zamanda sona erecek şekilde feshedebilir. Bu çerçevede ödenmesi gereken tazminat, konkordato projesine tabi olur.
Kesin Mühlet Kararının Borçlu Yönünden Sonuçları Nelerdir?
● Borçlu, konkordato komiserinin nezareti altında işlerine devam edebilir.
● Borçlu, mahkemenin izni dışında mühlet kararından itibaren rehin tesis edemez, kefil olamaz ve ivazsız tasarruflarda bulunamaz, taşınmazını, işletmenin faaliyetinin devamı için önem arz eden taşınırını ve işletmenin devamlı tesisatını devredemez ve takyit edemez. Borçlunun aksine yaptığı iş ve sözleşmeler hükümsüzdür.
● Borçlu aksine eylemlerde bulunursa veya konkordato komiserinin uyarısına aykırı davranırsa mahkeme borçlunun malları üzerinde tasarruf hakkını kaldırabilir.
Takip Yasağının Sonuçları ve Alacaklılar Açısından Riskleri Nelerdir?
Mühlet süresince alacaklılar alacaklarını ferden takip edemedikleri için nakit akışı bozulabilmektedir. Bu durum, özellikle kendisi de borçlu işletmeden alacaklı konumda olup dış finansmana ihtiyaç duyan şirketler için ciddi sorunlar doğurabilir. Örneğin bir tedarikçi firma, konkordato ilan eden müşterisinden alacağını tahsil edemediği için kendi ödeme yükümlülüklerini yerine getirememe tehlikesiyle karşılaşabilir. Bu nedenle konkordato, yalnızca borçlu ve alacaklıları arasındaki ilişkiyi değil, ticari hayatın geneline yayılabilecek domino etkilerini de beraberinde getirebilir. Nitekim büyük ölçekli konkordato başvurularının tedarik zincirlerindeki diğer işletmeleri de zora soktuğu, böylece zincirleme konkordato ve iflas riskini artırdığı ifade edilmektedir. Alacaklılar açısından bir diğer husus, konkordato sürecinde alacaklarını tahsil edemedikleri için ekonomik kayıplar yaşamalarıdır. Özellikle uzun süren mühlet dönemlerinde alacaklılar, alacaklarını geç almanın finansal maliyetine katlanmak zorunda kalır. Buna karşılık, konkordatonun başarılı olması halinde alacaklılar iflasta alabileceklerinden genellikle daha yüksek bir oranda tahsilat yapabilecekleri için, bu beklemeyi rıza ile göze alırlar.
Konkordato mühleti, borçlu şirket açısından adeta bir “moratoryum” işlevi görür. Bu dönemde borçlu, finansal yapılandırma planını uygulamaya koyarak nakit akışını düzeltmeye çalışır. Örneğin gereksiz masrafları kısma, varlık satışı ile likidite sağlama, yeni yatırım veya ortak bulma gibi adımlar atılabilir. Kanun koyucu, borçlunun bu süreçte bazı sözleşmelerini sonlandırarak faaliyetlerini rasyonalize edebilmesine de imkân tanımıştır. Özellikle sürekli borç ilişkileri (ör. uzun vadeli tedarik sözleşmeleri, kira sözleşmeleri gibi) açısından, borçlunun konkordato talebinde bulunmasının tek başına sözleşmeye aykırılık sayılmayacağı ve sırf bu nedenle sözleşmenin feshedilemeyeceği hükme bağlanmıştır. Ayrıca borçlu, devam eden bazı sözleşmeleri komiserin uygun görmesi ve mahkemenin onayıyla feshedebilir. Bu
düzenlemeler, borçluya gereksiz yük oluşturan taahhütlerden kurtulma ve operasyonlarını verimli şekilde yeniden yapılandırma şansı vermektedir. Örneğin yüksek kira bedelli bir işyeri sözleşmesini konkordato sürecinde sonlandırıp daha düşük maliyetli bir yere geçmek, böylece giderleri kısmak mümkün olabilecektir.
Alacaklılar Toplantısı Nedir? Alacaklılar Toplantısı Nasıl Yapılır?
Alacaklılar, konkordato komiserinin talebi ve mahkemece yapılacak ilan ile, ilan tarihinden itibaren onbeş gün içinde alacaklarını bildirmeye davet edilir. Ayrıca, ilanın birer sureti adresi belli olan alacaklılara posta ile gönderilir. İlanda, alacaklarını bildirmeyen alacaklıların bilançoda kayıtlı olmadıkça konkordato projesinin müzakerelerine kabul edilmeyecekleri ihtar edilir.
Alacaklılara yapılan ilandan sonra konkordato komiseri borçluyu alacaklı olduğunu iddia edenlerin beyanları hakkında açıklama yapmaya davet eder. Konkordato komiseri, alacakların var olup olmadığı hakkında borçlunun defter ve belgeleri üzerinde inceleyerek ulaştığı sonucu raporunda belirtir.
Konkordato projesinin hazırlanması, alacakların bildirilmesi ve tahkiki tamamlandıktan sonra yapılacak yeni bir ilanla alacaklılar konkordato projesini müzakere etmek üzere toplanmaya davet edilir.
Konkordato komiseri alacaklılar toplantısına başkanlık eder ve borçlunun durumu hakkında toplantıda bir rapor verir. Borçlu gerekli açıklamaları yapmak üzere toplantıda hazır bulunmak zorundadır.
Konkordato projesi;
a) Kaydedilmiş olan alacaklıların ve alacakların yarısını veya b) Kaydedilmiş olan alacaklıların dörtte birini ve alacakların üçte ikisini, aşan bir çoğunluk tarafından imzalanmış ise kabul edilmiş sayılır.
Çekişmeli veya geciktirici koşula bağlı yahut belirli olmayan bir vadeye tabi alacakların hesaba katılıp katılmamasına ve ne oranda katılacağına mahkeme karar verir. Konkordato projesinin müzakereleri sonucunda oluşturulan konkordato tutanağı, kabul ve ret oylarını içerecek şekilde derhâl imzalanır. Alacaklılar toplantısının bitimini takip eden yedi gün içinde gerçekleşen katılmalar da kabul edilir. Konkordato komiser, katılma süresinin bitmesinden itibaren en geç yedi gün içinde konkordatoya ilişkin bütün belgeleri, konkordato projesinin kabul edilip edilmediğine ve tasdikinin uygun olup olmadığına dair gerekçeli raporunu mahkemeye sunar.
Komiserin gerekçeli raporunu ve dosyayı alan mahkeme, konkordato hakkında karar vermek üzere yargılamaya başlar. Mahkeme, komiseri dinledikten sonra kısa bir zamanda ve her hâlde kesin mühlet içinde kararını vermek zorundadır.
Konkordatonun Onaylanması Nedir?
Konkordato projesi;
● Adi konkordatoda teklif edilen tutarın, borçlunun iflâsı hâlinde alacaklıların eline geçebilecek muhtemel miktardan fazla olacağının anlaşılması; malvarlığının terki suretiyle konkordatoda paraya çevirme hâlinde elde edilen hasılat veya üçüncü kişi tarafından teklif edilen tutarın iflâs yoluyla tasfiye hâlinde elde edilebilecek bedelden fazla olacağının anlaşılması.
● Teklif edilen tutarın borçlunun kaynakları ile orantılı olması
● Konkordato projesinin kanunda öngörülen çoğunluk ile kabul edilmesi,
● İmtiyazlı alacaklıların alacaklarının tam olarak ödenmesinin ve mühlet içinde komiserin izniyle akdedilmiş borçların ifasının, alacaklı bundan açıkça vazgeçmedikçe yeterli teminata bağlanmış olması
● Konkordatonun tasdikinin gerektirdiği yargılama giderleri ile konkordatonun tasdiki durumunda alacaklılara ödenmesi kararlaştırılan para üzerinden alınması gereken harcın, tasdik kararından önce, borçlu tarafından mahkeme veznesine depo edilmiş olması halinde onaylanabilir.
Konkordatonun onaylanmasına ilişkin kararda;
● Alacaklıların hangi ölçüde alacaklarından vazgeçtiği ve borçlunun borçlarını hangi takvim çerçevesinde ödeyeceği belirtilir. Kararda, tasdik edilen konkordatonun yerine getirilmesini sağlamak için gerekli gözetim, yönetim ve tasfiye tedbirlerini almakla görevli bir kayyım tayin edilebilir. Kayyım, borçlunun işletmesinin durumu ve proje uyarınca borçlarını ödeme kabiliyetini muhafaza edip etmediği konusunda iki ayda bir tasdik kararını veren mahkemeye rapor verir.
Konkordatonun Onaylanmamasının Sonuçları Nelerdir?
Konkordato onaylanmazsa mahkemece konkordato talebinin reddine karr verilir ve karar ilan edilir. Borçlunun iflâsa tabi kişilerden olması ve doğrudan doğruya iflâs sebeplerinden birinin mevcut olması hâlinde mahkeme, borçlunun iflâsına resen karar verir.
Konkordato süreci iflâsla sonuçlandığı takdirde, iflâs kararını veren mahkeme tasfiyenin basit veya adi tasfiye usulüne göre yapılmasına ve gerektiğinde adi tasfiyenin komiserler tarafından yerine getirilmesine karar verir. Bu hâlde iflâs idaresine ait görev ve yetkiler komiserler tarafından kullanılır.
Konkordato Ne Zaman Bağlayıcı Hale Gelir?
Konkordato, konkordatonun onaylanması kararıyla bağlayıcı hâle gelir. Onaylanan konkordato projesinde konkordatonun, onay kararının kesinleşmesiyle bağlayıcı hâle geleceği de kararlaştırılabilir.
Sonuç olarak konkordato, borçlu için bir ikinci şans niteliğindedir. Ancak bu şansı değerlendirmenin koşulu borçlunun samimi ve planlı hareket etmesidir. Aksi halde, yani kötü niyetli veya umursamaz bir tutum sergilenirse konkordato mekanizması borçluyu kurtarmayacak, tam tersine hızla iflasını gündeme getirecektir. Nitekim son dönem Yargıtay içtihatları da konkordatonun amacına uygun kullanılmasını, kötüye kullanılmamasını teminen şekillenmektedir. Dürüst borçlular için konkordato, şirketi yeniden yapılandırarak faaliyete devam ettirmenin ve borç yükünden kısmen kurtulmanın yasal yoludur; bu yönüyle ülke ekonomisinde de istihdamın ve üretimin devamlılığı açısından önemli bir işleve sahiptir.